OBJECTIVE: Long-term consequences of COVID-19 vary widely, representing a growing global health challenge. The aim of this report was to define the presence of symptoms in post-acute-COVID-19 syndrome (PCS) patients and to assess the frequency, associated factors, and the spectrum of persistent symptoms.
METHODS: In this longitudinal study, 487 adults with a previously diagnosed “Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2” (SARS-CoV-2) who admitted to COVID-19 follow-up outpatient clinic between December 1, 2020 and November 31, 2021 were interviewed face-to-face three times. Data was collected on patient demographics, comorbidities, and symptoms. A questionnaire of 160 questions was asked and organized into the following: identification and consent, socio-demographic/ epidemiological characteristics, previous medical history, diagnosis and clinical presentation of acute COVID-19, as well as systematic symptoms. Data were evaluated using univariate comparisons and multiple logistic regression.
RESULTS: The most prevalent symptoms among all PCS patients during their initial visit were dyspnea, weakness, forgetfulness, fatigue, and arthralgia respectively. The most common symptoms in patients with 6 months or more time from discharge to follow-up at the first and second visits, appear to be persistent. While incidence rates decreased by the third visit, the five most common symptoms remained the same. The possibility of weakness and arthralgia was found to be higher in non-hospitalized patients. Females were associated with the most common persistent symptoms and the strongest association was with arthralgia.
CONCLUSION: A large number of COVID-19 survivors had continuing symptoms at the first year of post-COVID-19-infection. Neither the presence of comorbidities of the patient nor smoking status were associated with the severity of PCS symptoms. A better understanding of the mechanisms, predisposing factors and evaluation require a multidisciplinary team approach.
Giriş: COVID-19’un uzun vadeli sonuçları, büyük ölçüde çeşitlilik göstermektedir ve büyüyen küresel bir sağlık sorunudur. Bu çalışmanın amacı, post-akut-COVID-19 sendrom (PCS) hastalarında semptomların varlığını tanımlamak ve kalıcı semptomların sıklığını, ilişkili faktörleri ve çeşitliliğini değerlendirmektir.
Yöntem: Boylamsal çalışmada, 1 Aralık 2020 ile 31 Kasım 2021 tarihleri arasında COVID-19 takip polikliniğine başvuran ve önceden “Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2” (SARS-CoV-2) tanısı almış 487 yetişkinle, yüz yüze, üç kez görüşüldü. Veriler tek değişkenli karşılaştırmalar ve çoklu lojistik regresyon kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Tüm PCS hastalarının ilk ziyaretlerindeki en yaygın semptomlar, sırasıyla, nefes darlığı, halsizlik, unutkanlık, yorgunluk ve eklem ağrısı idi. Taburculuktan takibe kadar geçen süre 6 ay veya daha fazla olan hastalarda, birinci ve ikinci ziyaretlerde en sık görülen semptomlar kalıcı görünmekteydi. Üçüncü ziyarette insidans oranları düşerken, en sık görülen beş semptom aynı kaldı. Hastaneye yatmayan hastalarda, halsizlik ve eklem ağrısı olasılığı daha yüksek bulundu. Kadın cinsiyetin, kalıcı semptomlarla, özellikle de eklem ağrısı ile daha fazla birliktelik gösterdiği saptandı.
Sonuç: COVID-19’dan sağ kurtulan çok sayıda kişinin, COVID-19 enfeksiyonu sonrası ilk yılda semptomları devam etti. Hastaların ek hastalıklarının varlığı ve sigara içme durumları PCS semptomlarının düzeyi ile ilişkili bulunmadı. Mekanizmaların, predipozan faktörlerin ve değerlendirmenin daha iyi anlaşılması, multidisipliner bir ekip yaklaşımı gerektirmektedir. (NCI-2022-11-18)