OBJECTIVE: To investigate the effects of both the Fc fragment in tumor necrosis factor (TNF) inhibitors and rheumatoid
factor (RF) titers on treatment survival, disease activity, and laboratory parameters in patients with rheumatoid arthritis (RA).
METHODS: In this retrospective cohort study, patients with RA who had started any anti-TNF therapy between January 2017 and March 2020 and who had stayed on this treatment for at least six months were included. The data of the patients were compared separately according to continuation or discontinuation of treatment and the presence or absence of Fc portion in the structure of anti-TNFs. Patients who were taking certolizumab pegol (CZP) without the Fc fragment were placed in the “without Fc group” (wo/Fc), while patients who were taking other drugs (adalimumab, etanercept, golimumab, and infliximab) were placed in the “with Fc group” (w/Fc).
RESULTS: Among the 221 RA patients whose data were available, 52 patients met the inclusion criteria and were included in the study. There was a significant difference in the DAS28-CRP score between wo/Fc group and w/Fc group in the third month of treatment (p=0.012). However, this difference did not persist at the sixth month of treatment (p=0.384). According to the cox-regression results, RF titers were determined to have a significant impact on the drug survival of anti-TNF agents when adjustments were made for the effects of other candidate predictors (Hazard ratio: 1.007 (1.002–1.012), p=0.009).
CONCLUSION: Our results suggest that compared to the Fc fragment, RF titers were the more important risk factor in survival of anti-TNF drugs.
Amaç: Hem tümör nekroz faktörü (TNF) inhibitörlerindeki Fc fragmanının hem de romatoid faktör (RF) titrelerinin romatoid artritli (RA) hastalarda tedavi sağkalımı, hastalık aktivitesi ve laboratuvar parametreleri üzerindeki etkilerini araştırmaktır.
Yöntem: Bu retrospektif kohort çalışmasına Ocak 2017 ile Mart 2020 arasında herhangi bir anti-TNF tedavi başlanan ve bu tedaviyi en az altı ay süreyle sürdüren RA'lı hastalar dahil edildi. Hastaların verileri tedaviye devam edip etmeme ve anti-TNF'lerin yapısında Fc kısmının bulunup bulunmamasına göre ayrı ayrı karşılaştırıldı. Fc fragmanı olmayan sertolizumab pegol (CZP) kullanan hastalar “Fc içermeyen grup” (wo/Fc), diğer ilaçları kullanan hastalar (adalimumab, etanercept, golimumab, and infliksimab) “Fc içeren grup” (w/Fc) olarak belirlendi.
Bulgular: Verileri mevcut olan 221 RA hastasından 52’si dahil edilme kriterlerini karşıladı ve çalışmaya alındı. Tedavinin üçüncü ayında wo/Fc grubu ile w/Fc grubu arasında DAS28-CRP skorunda anlamlı fark vardı (p=0.012). Ancak bu fark tedavinin altıncı ayında devam etmedi (p=0.384). Cox-regresyon sonuçlarına göre diğer aday prediktörlerin etkileri için düzeltmeler yapıldığında RF titrelerinin anti-TNF ajanların ilaç sağkalımı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu belirlendi (Hazard ratio: 1.007 (1.002–1.012), p=0.009).
Sonuç: Sonuçlarımız Fc fragmanıyla karşılaştırıldığında RF titrelerinin anti-TNF ilaçların sağkalımında daha önemli risk faktörü olduğunu göstermektedir. (NCI-2023-3-3)