Evaluating liver function test alterations in laparoscopic right adrenalectomy with different retractors
Hilmi Anil Dincer1, Ibrahim Alkan1, Dogukan Dogu2, Omer Cennet1, Nezih Akkapulu1, Ahmet Bulent Dogrul11Department of General Surgery, Hacettepe University Faculty of Medicine, Ankara, Turkiye2Department of General Surgery, Sincan Training and Research Hospital, Ankara, Turkiye
Objective: Laparoscopic techniques have emerged as the preferred approach over traditional open surgery for the treatment of adrenal gland disorders. Right laparoscopic adrenalectomy (RLA) typically requires liver retraction for exposure, and various retractors can be used for this purpose. While studies have been conducted on liver injury during liver retraction in upper abdominal surgeries, no research has specifically addressed liver damage during laparoscopic adrenalectomy (LA). This study aims to evaluate the impact of two retractors used for liver retraction during RLA on liver function test results (LFTs) and their clinical significance.
Methods: This retrospective study included 87 LA patients who underwent surgery for adrenal gland pathology at our institution between 01/01/2010 and 04/30/2024. The patients were divided into two groups: RLA (n=42) and left LA (LLA) (n=45). The RLA patients were further categorized into two subgroups based on the retractor used: 5-blade retractor (FB) (n=22) and full ring retractor (GF) (n=20). Clinicopathological findings, operative outcomes, and laboratory test results were compared across groups.
Results: Postoperative levels of aspartate aminotransferase (AST), alanine aminotransferase, and alkaline phosphatase were significantly higher in the RLA groups (FB and GF) compared to the LLA group (p<0.001, p<0.001, p=0.001, respectively). Although no statistically significant difference was observed between groups, the median length of stay (LOS) was slightly shorter in the FB group (2 (2-3), p=0.058). There were no significant differences between FB and GF groups in terms of operation time, LFTs, complications, or mortality. Correlation analysis showed a statistically significant positive correlation between postoperative AST levels and lesion size (rho=0.31, p=0.045). Additionally, patients with functional adrenal pathologies had a significantly longer hospital stay compared to those with nonfunctional pathologies (2 (2-2.25) vs. 3 (2-3.5), p<0.001).
Conclusion: In RLA procedures, the LFT values were higher compared to LLA procedures. The effects of FB and GF retractors on surgical outcomes and LFT values were similar, indicating both retractors can be safely used during RLA surgeries. While no clinical impact was detected, caution is advised regarding potential liver injury during RLA procedures.
Laparoskopik sağ adrenalektomide farkli ekartörlerin karaciğer fonksiyon testi sonuçlarina etkisi
Hilmi Anil Dincer1, Ibrahim Alkan1, Dogukan Dogu2, Omer Cennet1, Nezih Akkapulu1, Ahmet Bulent Dogrul11Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara2Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, Ankara
Giriş: Adrenal bez hastalıklarının cerrahi tedavisinde laparoskopik yöntemler geleneksel açık yönteme kıyasla daha fazla tercih edilmektedir. Laparoskopik sağ adrenalektomi (RLA) sırasında mutlaka karaciğer retraksiyonu gerekmektedir. Bu amaçla farklı retraktörler kullanılabilmektedir. Üst abdominal cerrahilerde karaciğer retraksiyonu sırasında karaciğer hasarı gelişimi ile ilgili çalışmalar yapılmış olsa da laparoskopik adrenalektomi (LA) ameliyatında karaciğer hasarını araştıran bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı RLA ameliyatında karaciğer retraksiyonu amacıyla kullanılan iki retraktörün karaciğer fonksiyon testi (KCFT) sonuçlarına etkisi ve klinik anlamlılığının incelenmesidir.
Yöntem: 01/01/2010-04/30/2024 tarihleri arasında primer adrenal bez patolojisi ile kurumumuzda ameliyat edilen 87 LA hastasının sonuçları retrospektif olarak incelendi. Hastalar RLA (n=42) ve sol LA (LLA) (n=45) olarak iki gruba ayrıldı. RLA hastaları ise 5-bıçak retraktör (FB) (n=22) ve tam halka retraktör (GF) (n=20) olarak kategorize edildi. Klinikopatolojik bulgular, cerrahi sonuçlar ve laboratuvar sonuçları gruplar arasında incelendi.
Sonuçlar: Postoperatif aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz, and alkalen fosfataz değerleri RLA gruplarında (FB and GF) LLA grubuna kıyasla istatistiksel anlamlı derecede yüksekti (p<0.001, p<0.001, p=0.001, sırasıyla). Gruplar kıyaslandığında istatistiksel anlamlı bir fark olmamakla birlikte median hastanede kalış süresi FB grubunda bir miktar daha kısaydı (2(2-3), p=0.058). Ameliyat süresi, KCFT sonuçları, komplikasyonlar ve mortalite sonuçları açısından FB ve GF grupları arasında bir fark görülmedi. Korelasyon analizi sonuçlarına göre postoperatif AST değeri ile lezyon uzun eksen boyutu arasında pozitif yönde istatistiksel anlamlı derecede ilişki olduğu görüldü (rho=0.31, p=0.045). Ayrıca fonksiyonel adrenal bez patolojisine sahip hastaların nonfonksiyonel patolojiye sahip hastalara kıyasla hastanede daha uzun süre yattığı belirlendi (2(2-2.25) vs. 3(2-3.5), p<0.001).
Tartışma: Sağ LA ameliyatlarında LLA ameliyatlarına kıyasla KCFT değerleri yükselmektedir. FB ve GF retraktörlerinin hem ameliyat sonuçları hem de KCFT değerleri üzerine etkileri benzerdir. RLA ameliyatlarında her iki retraktör de güvenle kullanılabilir olarak görülmektedir. Klinik olarak bir etkisi görünmese de RLA ameliyatlarında karaciğer hasarı açısından dikkatli olunmalıdır. (NCI-2025-1-3)
Manuscript Language: English