Objective: The unfavorable effects of air pollution on respiratory health have been shown in many studies. Exposure to air pollution can lead to developing asthma and losing control over existing asthma. In this study, we aimed to evaluate the investigation of indoor air pollution in children with asthma.
Methods: 130300 measurement data obtained from all participants’ home environments (29 patients diagnosed with asthma and 13 controls) were compared. The BLATN BR-SMART Multi-function Air Quality Monitor measured PM2.5, CO2, and formaldehyde (HCHO) levels.
Results: The age and sex distributions of the patients and controls were similar. The median age of asthmatic patients was 14 years (IQR: 9), and the median age of controls was 13 years (IQR: 9). The number of household members in the homes of asthmatic patients (median: 4, IQR: 1) was significantly higher than the controls (median: 3, IQR: 1) (p=0.035). Asthmatic patients’ houses were closer to the highway than the controls (p=0.019). The frequency of homes being closer than 100 meters to the main road was higher in asthmatics (n=17, 65.4%) than in controls (n=3, 23.1%) (p=0.019). Based on all measurements, CO2 and HCHO levels in the asthmatic patient group were higher than in the controls. Although the PM2.5 levels were also higher in asthmatic patients, this difference was statistically insignificant. According to the asthmatic patients’ daytime air pollution parameters, PM2.5 levels were higher, especially between the hours of 18.00 - 06.00, when the number of people in the house was the highest.
Conclusion: Indoor PM2.5, CO2, and formaldehyde levels were higher than controls. Management of environmental factors along with medical treatment is also essential to achieve better asthma control.
Amaç: Hava kirliliğinin solunum sistemi üzerine olumsuz etkileri daha önce birçok çalışmada gösterilmiştir. Hava kirliliğine maruz kalmak astım gelişimine veya mevcut astım üzerindeki kontrolün kaybedilmesine neden olabilir. Bu çalışmada, astımlı çocuklarda iç ortam hava kirliliğini araştırmayı amaçladık.
Metod: Tüm katılımcıların (29 astım tanılı hasta ve 13 kontrol) ev ortamlarından elde edilen 130300 ölçüm verisi karşılaştırıldı. Partikül madde (PM2.5), karbondioksit (CO2) ve formaldehit (HCHO) seviyelerini ölçmek için BLATN BR-SMART Çok Fonksiyonlu Hava Kalitesi Monitörü kullanıldı. Hastaların genel özelliklerinin ve yaşadıkları evin çevresel özelliklerinin değerlendirilmesi için tarafımızca hazırlanan anket kullanıldı.
Bulgular: Hastaların ve kontrollerin yaş ve cinsiyet dağılımları benzerdi. Astımlı hastaların yaşlarının medyanı 14 (IQR: 9) ve kontrollerin yaşlarının medyanı 13 (IQR: 9) idi. Astımlı hastaların evlerindeki hane halkı sayısı (medyan: 4, IQR: 1) kontrollere (medyan: 3, IQR: 1) kıyasla anlamlı olarak yüksekti (p=0.035). Astımlı hastaların evleri kontrol grubuna göre otoyola daha yakındı (p=0.019). Evlerin ana yola 100 metreden daha yakın olma sıklığı astımlılarda (n=17, %65.4) kontrollere (n=3, %23.1) göre daha yüksekti (p=0.019). Tüm ölçümlere göre astımlı hasta grubunda ölçülen PM2.5, CO2 ve HCHO düzeyleri kontrollere göre daha yüksekti. Astımlı hastaların ölçülen PM2.5 düzeyleri, özellikle, evdeki kişi sayısının en fazla olduğu 18.00 - 06.00 saatleri arasında en yüksekti.
Sonuç: Çalışmamızda, astımlı hastalarda iç mekan PM2.5, CO2 ve HCHO düzeyleri kontrollere göre daha yüksekti. Daha etkili astım kontrolünün sağlanması için medikal tedavi ile birlikte çevresel faktörlerin yönetimi de önemlidir. (NCI-2024-2-5)