Objective: Anaphylaxis is a life-threatening reaction in every age groups. The causative factors, incidence, and severity of anaphylaxis differ between children and adults. Literature on anaphylaxis during childhood is insufficient. We believe that the data of this study will make important contributions to the literature.
Methods: A retrospective analysis was conducted on patients aged 0-18 years who were admitted to the Pediatric Allergy Outpatient Clinic at Erciyes University between 2015 and 2021 and diagnosed with anaphylaxis.
Results: The majority of the patients were male. Females, however, exhibited greater prevalence during adolescence (p<0.001). Of the total number of patients, 153 (86.9%) had atopy, whereas 25.56% had non-allergic chronic diseases. Food-induced anaphylaxis was identified in 49 (27.84%) patients, drug-induced anaphylaxis in 41 (23.29%), venom-induced anaphylaxis in 62 (35.22%) and idiopathic anaphylaxis in 19. The study observed that anaphylaxis affected several systems, including the skin/mucosa (91.47%), respiratory (72.15%), GI (40.34%), CVS (20.45%), and CNS (17.04%).
It was also found that drug-induced anaphylaxis increased the severity of symptoms (p=0.003). Additionally, it was statistically significant that antibiotic-induced anaphylaxis (p=0.002) and wasp sting-induced anaphylaxis (p=0.003) developed within the first minute. Patients received intramuscular adrenaline in 95.46% of cases, while 4.54% did not receive appropriate treatment.
Conclusion: Anaphylaxis is a completely reversible reaction when diagnosed correctly and treated promptly. Therefore, it is essential to recognize the common triggers, know the risk factors, and provide patients with appropriate treatment. We believe that this study will contribute to better recognition of deficiencies in the management of anaphylaxis by highlighting important information for anaphylaxis.
Giriş: Anafilaksi tüm yaş grupları için hayatı tehdit edici ciddi bir reaksiyondur. Anafilaksi nedeni, sıklığı ve ağırlığı çocuklarda ve yetişkinlerde farklılık göstermektedir. Çocukluk çağı anafilaksilerinde literatürdeki veriler yetişkinlere göre yetersiz sayıdadır. Bu nedenle bu çalışmanın literature katkıda bulunacağına inanmaktayız.
Yöntem: Erciyes Üniversitesi Çocuk Alerji Polikliniği’ne 2015-2021 yılları arasında başvurup anafilaksi tanısı alan 0-18 yaş aralığındaki hastalar çalışmaya dahil edilmiştir.
Bulgular: Hastaların çoğu erkek cinsiyetteydi. Ancak adolesan dönemdeki kız cinsiyet ağırlığı dikkat çekiciydi (p<0.001). Tüm hastaların %86,9’unda (153) atopi varken % 25,56’sında alerjik olmayan kronik hastalık mevcuttu. Besin ilişkili anafilaksi 49 hastada (% 27,84), ilaç ilişkili anafilaksi 41 hastada (% 23,29), venom ilişkili anafilaksi 62 hastada (% 35,22) ve idiyopatik anafilaksi hastaların 19ûnda gelişmişti. Sistem tutulumları incelendiğinde sırasıyla cilt/mukoza (% 91,47), solunum (% 72,15), gastrointestinal (% 40,34), kardiyovasküler sistem (% 20,45) ve sinir sistemi (% 17,04) tutulmuştu. İlaç ilişkili anafilaksinin daha ağır seyrettiği gözlendi (p=0.003). Antibiyotiklerin tetiklediği anafilaksi (p=0.002) ve eşek arısı sokmasıyla gelişen anafilaksinin (p=0.003) ilk dakikada klinik bulgu vermesi çabuk gelişen reaksiyon açısından anlamlıydı. Hastaların % 95,46’sına intramuskuler adrenalin tedavisi uygulanmışken % 4,54’ünün reaksiyon sonrasında uygun tedavi almadığı gözlendi.
Sonuç: Anafilaksi tanınıp uygun tedavi zamanında uygulandığında tamamen geri dönüşlü bir reaksiyondur. Bu nedenle sık görülen tetikleyiciler, risk faktörleri ve hastalığın tanınması büyük öneme sahiptir. Bu çalışma ile çocukluk çağı anafilaksilerinde bu önemli faktörlere vurgu yapılarak literature katkıda buluulması hedeflenmiştir. (NCI-2024-3-12)