OBJECTIVE: The objective of this study was to understand the observational relationship between adoption of favipiravir into the national COVID-19 treatment protocol and intensive care unit (ICU) admission rates in Istanbul due to COVID-19.
METHODS: Data were harvested from the “Public Health Management System-HSYS,” which collate centrally the records of all known cases of COVID-19. The total number of cases, numbers admitted to ICU, and number undergoing intubation were compared between 2 time periods: 11th of March, the date on which the first case in Turkey was confirmed, to 30th of March; and March 30, to 10th of April, 5 days after Favipiravir was introduced into the treatment algorithm when, the records were examined.
RESULTS: The percentage of patients requiring ICU admission diminished from 24% to 12%, whilst the percentage intubated fell from 77% to 66%. These differences were both statistically significant.
CONCLUSION: The addition of favipiravir to the national COVID-19 treatment protocol may explain this rapid decrease in the rate of ICU admissions and intubation.
Amaç: COVID-19 tedavisi için kullanılan Favipiravir ilacının ulusal tedavi protokolüne eklenmesi ve İstanbul’da COVID-19’a bağlı yoğun bakım yatış oranları arasındaki gözlemsel ilişkiyi araştırmak.
Metodoloji: Araştırma verileri, Türkiye’deki bütün COVID-19 vakalarının toplandığı ‘Halk Sağlığı Yönetim Sistemi -HSYS’den alınmıştır. İstanbul’daki toplam COVID-19 vaka sayısı, yoğun bakım yatışları ve entübe edilen hasta sayıları iki zaman periyodunda karşılaştırılmıştır. İlk period 11 Mart 2020, Türkiye’de açıklanan ilk COVID-19 vakası, ile 30 Mart, Favipiravir’in tedavi protokolüne eklenmesinden beş gün sonradır. İkinci period ise bu tarihten 10 Nisan’a kadar olan süredir.
Bulgular: COVID-19’a bağlı yarış oranları iki dönem arasında %24’ten %12’ye düşmüştür. Entübe edilen hasta oranı ise %77’den %66’ya düşmüştür. İki ilişki de istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.
Sonuç: Favipiravir ilacının COVID-19 tedavi protokolüne eklenmesi yoğun bakım yatış oranlarındaki düşüşe sebep olan nedenlerden biri olabilir. (NCI-2020-0344.R1)