OBJECTIVE: Dermatological findings may be the sole complaints of diseases in pediatric rheumatology practice. Evaluating patients with a multi-disciplinary approach may facilitate access to an accurate diagnosis. Herein, we reported our one-year experience in collaborative pediatric rheumatology-dermatology.
METHODS: Patients were initially evaluated separately in pediatric rheumatology-dermatology outpatient clinics. Subsequently, once a week, the final diagnoses of patients with suspected skin rash were collaboratively discussed by two pediatric rheumatologists and a dermatologist.
RESULTS: A hundred and one patients were included in this study. Of these 101 patients, 65 attended to dermatology outpatient clinic initially, while the remaining 36 applied to the pediatric rheumatology outpatient clinic. The most common mucocutaneous finding was squamous lesions in 30 patients, followed by erythematous lesions in 28 and mucosal ulcers in 14. Finally, 69 patients were diagnosed with a rheumatic disease while 32 had differential diagnoses apart from rheumatic diseases.
CONCLUSION: Patients with rheumatologic diseases frequently present with only mucocutaneous findings. Thus, a detailed examination of the mucosa, skin and its attachments is of paramount importance in rheumatology practice. We suggest that a close interaction between pediatric rheumatology-dermatology and the formation of consensus clinics are going to assist clinicians in making easier and accurate diagnoses.
Amaç: Çocuk romatoloji kliniğine hastaların bir kısmı sadece cilt bulguları ile başvurabilir. Hastaların çok disiplinli bir yaklaşımla değerlendirilmesi şüphesiz ki doğru tanıya ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Bu çalışmada, çocuk romatoloji ve dermatoloji kliniklerin bir yıllık işbirliği sunulmuştur.
Yöntem: Öncelikle cilt döküntüsü ile başvuran hastalar çocuk romatoloji-dermatoloji polikliniklerinde ayrı ayrı değerlendirildi. Daha sonra, haftada bir kez, bu hastaların nihai tanıları, iki pediatrik romatolog ve bir dermatolog tarafından ortaklaşa tartışıldı.
Sonuçlar: Çalışmaya 101 hasta dahil edildi. Bu hastaların 65'i başlangıçta dermatoloji polikliniğine, geri kalan 36'sı ise çocuk romatoloji polikliniğine başvurdu. Cilt bulguları skılıklarına göre incelendiğinde; 30 hastada skuamöz lezyonlar, 28 hastada eritematöz lezyonlar ve 14'te mukozal ülserler saptandı. Ortak klinik kararıyla; 69 hastaya romatizmal hastalık tanısı konurken, 32 hastada cilt döküntüleri romatizmal hastalıklara bağlanmadı.
Tartışma: Romatolojik hastalığı olan hastalar sadece mukokutanöz bulgularla başvurabilmektedir. Bu nedenle, mukoza, cilt ve eklerinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi romatoloji pratiğinde çok önemlidir. Çocuk romatoloji-dermatoloji işbirliği ile gerçekleşen ortak klinikler sayesinde daha kolay ve hızlı bir şekilde doğru tanıya ulaşılacaktır. (NCI-2020-0259.R1)