OBJECTIVE: The objective of the study was to determine the parameters that can be used to predict malignancy in persistent cervical lymphadenopathies.
METHODS: We retrospectively reviewed the files of 162 patients diagnosed with persistent cervical lymphadenopathy who underwent an excisional biopsy in our department between January 2011 and October 2019. Patient demographics and the size, side, duration, and localization of lymphadenopathy were recorded, and their relationship with histopathological results was investigated. Multiple regression analysis was used to determine the relationship between clinical parameters and malignancy.
RESULTS: Of the 162 patients, 91 (56.2%) were male and 71 (43.8%) were female, and the mean age was 45.40±20.41 (2–84) years. Male gender (OR=3.099; p=0.003), increasing age (OR=1.029; p=0.002), short duration of lymphadenopathy (OR=0.989; p=0.048), and neck level V (OR=2.604; p=0.031) patients had a statistically significantly higher risk of malignancy. There was no statistically significant relationship between the side and size of the lymph node and the risk of malignancy (p>0.05).
CONCLUSION: In our study, male gender was determined to be the most predictive risk factor for malignancy in patients with cervical lymphadenopathy, followed by lymph node neck level, increased age, and duration of the disease.
Amaç: Bu çalışmada persistan servikal lenfadenopatilerde malignite açısından öngörüde kullanılabilecek paremetrelerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Metod: Kliniğimizde Ocak 2011-Ekim 2019 tarihleri arasında persistan servikal lenfadenopati tanısıyla eksizyonel biyopsi uygulanan 162 hastanın dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Hastalara ait demografik veriler ile lenfadenopatinin boyutu, tarafı, lokalizasyonu ve süresi kaydedilerek histopatolojik sonuçlarla ilişkisi araştırıldı. Klinik parametreler ile malignite arasındaki ilişkinin belirlenmesinde çoklu regresyon analizi yöntemi kullanıldı.
Bulgular: Hastaların 91’i erkek (%56,2), 71’i kadın (%43,8) olup yaş ortalamaları 45,40±20,41 (2-84) yıl idi. Yapılan çoklu regresyon analizi sonucu erkek cinsiyet (OR=3.099; p=0.003), yaş artışı (OR=1.029; p=0.002), kısa lenfadenopati süresi (OR=0,989; p=0,048) ve boyun bölgesi V (OR=2.604; p=0.031) olan hastalarda malignite riski istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu. Lenf nodunun tarafı ve boyutu ile malignite riski arasında istatistiksel ilişki saptanmadı (p>0.05).
Sonuç: Çalışmamızda servikal lenfadenopatisi olan hastalarda malignite üzerinde en etkili risk faktörünün erkek cinsiyet olduğu görülmüştür. Cinsiyetten sonra sırasıyla boyun bölgesi, yaş ve lenfadenopati süresi gelmektedir. (NCI-2020-0226.R3)