Exploring the phenomenon of social appearance anxiety in individuals suffering from seborrheic dermatitis: Comprehensive insights derived from a case-control study
Mustafa Tumturk1, Nazli Caf1, Faruk Kurhan21Department of Dermatology and Venereology, University of Atlas, Istanbul, Turkiye2Department of Psychiatry, Van Yuzuncu Yil University, Van, Turkiye
OBJECTIVE: The primary objective of our meticulously designed study is to thoroughly investigate and delineate the extent to which individuals afflicted with seborrheic dermatitis, particularly those exhibiting facial manifestations of this dermatological condition, experience significant psychological distress that may adversely impact their self-perception as measured by the Social Appearance Anxiety Scale (SAAS), while simultaneously comparing these findings against a group of healthy individuals serving as controls.
METHODS: In the framework of our research, we meticulously recruited a sample comprising 120 individuals diagnosed with seborrheic dermatitis characterized by facial involvement, whose ages ranged from 18 to 65 years, alongside 118 healthy control participants who were strategically matched for key demographic variables, including age, gender, and educational attainment to ensure the integrity of our comparative analysis. Both the patient participants and the healthy controls underwent a systematic administration of a range of validated psychometric tools, particularly the SAAS and the Hospital Anxiety and Depression (HAD) scale. Further, the Dermatology Life Quality Index (DLQI) and Visual Analog Scales (VAS) were exclusively utilized for the subset of individuals within the patient population.
RESULTS: Through comprehensive statistical analysis, the mean scores acquired from the Social Appearance Anxiety Scale (SAAS) for the patient and control groups were 52.10 and 21.35 points, respectively. Accordingly, it was concluded that the average SAAS score observed in the patient group was substantially higher than that recorded in the control group, with a p-value of less than 0.01 reflecting a statistically significant observation.
CONCLUSION: The presence of seborrheic dermatitis lesions located on visible areas of the skin engenders a notable degree of anxiety among affected individuals, primarily stemming from concerns regarding their physical appearance. This investigation underscores the critical need for individuals experiencing such dermatological manifestations to receive holistic treatment that addresses their psychiatric and dermatological needs.
Seboreik dermatit hastalarında sosyal görünüm kaygısı fenomeninin incelenmesi: Vaka-kontrol çalışmasından elde edilen kapsamlı bulgular
Mustafa Tumturk1, Nazli Caf1, Faruk Kurhan21Atlas Üniversitesi, Dermatoloji ve Venereoloji Anabilim Dalı, İstanbul2Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Van
Amaç: Bu çalışmamızın temel amacı, seboreik dermatit ile etkilenen, özellikle bu dermatolojik durumun yüz bölgesinde görülen belirtilerini taşıyan bireylerin, sosyal görünüş kaygısı ölçeği ile ölçülen öz algılarını olumsuz etkileyebilecek önemli psikolojik sıkıntıları ne ölçüde yaşadıklarını kapsamlı bir şekilde araştırmak ve tanımlamak, aynı zamanda bu bulguları sağlıklı bireylerden oluşan bir kontrol grubu ile karşılaştırmaktır.
Yöntem: Araştırmamız çerçevesinde, yüz tutulumuyla karakterize edilen seboreik dermatit tanısı almış 18-65 yaş arası 120 birey ile yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi gibi temel demografik değişkenler açısından dikkatlice eşleştirilmiş 118 sağlıklı kontrol katılımcısı çalışmaya dahil edilmiştir. Hem hasta hem de kontrol grubu katılımcılarına sistematik bir şekilde bir dizi geçerli psikometrik araç uygulanmıştır; özellikle Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği (SGKÖ) ve Hastane Anksiyete ve Depresyon (HAD) ölçeği. Ek olarak, Dermatoloji Yaşam Kalitesi İndeksi (DLQI) ve Görsel Analog Skalası (VAS) yalnızca hasta grubundaki bireyler için kullanılmıştır.
Sonuçlar: Kapsamlı istatistiksel analizler sonucunda, Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği (SGKÖ) için hasta ve kontrol gruplarının elde ettiği ortalama puanlar sırasıyla 52.10 ve 21.35 olarak hesaplanmıştır. Buna göre, hasta grubunda gözlemlenen ortalama SGKÖ puanının kontrol grubuna kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu, p-değerinin 0.01'in altında olmasıyla istatistiksel olarak anlamlı bir gözlem olarak belirlenmiştir.
Sonuç: Cildin görünür bölgelerinde yer alan seboreik dermatit lezyonlarının, fiziksel görünümleriyle ilgili endişelerden kaynaklanan kayda değer bir anksiyeteye neden olduğu belirlenmiştir. Bu araştırma, bu tür dermatolojik belirtileri yaşayan bireylerin psikiyatrik ve dermatolojik ihtiyaçlarını bütüncül bir şekilde ele alan tedavi süreçlerinden geçmeleri gerektiğinin önemini vurgulamaktadır. (NCI-2025-1-2)
Manuscript Language: English