OBJECTIVE: Blood and blood products are a scarce resource and thus, they should be used efficiently. Inappropriate use of blood leads not only to waste of valuable medical resources, but also increases the risks of blood transfusion and economic burden.
METHODS: This study is a prospective, observational one-day single-center point prevalence study in which transfusion activities performed in our hospital. It was aimed to determine the prevalence of patients receiving blood products in hospitals, types of blood products, characteristics of recipients, distributions of blood group, appropriateness of blood transfusion and the cost of these products, using the one-day standardized prevalence method for the first time in our country.
RESULTS: One hundred seventy blood transfusions were performed in 102 patients. It was found that 64 (37.6%) of 170 blood products used according to the guidelines were non-evidence-based and inappropriate blood transfusions. It was established that the frequency of inappropriate use of blood products was significantly higher in surgical divisions (n=31 48.4%) compared to internal medicine divisions (n=20, 31.3%) (p<0.0001). The amount corresponding to 64 (37.6%) units transfused inappropriately according to the guidelines was found for one day. When we estimated the results of this study at the level of yearly use of blood products, we found that transfusion of approximately 28 000 units of blood products was being performed yearly in our hospital and a total of 8.435.006 TL/281.166 USD was being spent yearly considering 10 523 units were being transfused inappropriately.
CONCLUSION: This study, shows that the condition in our country is only the tip of the iceberg. Examination of the indications for use of blood products by transfusion committees in hospitals and generalizing use of national guidelines could be the primary applications to prevent inappropriate use of blood products.
AMAÇ: Kan ve kan ürünleri kıt bir kaynaktır ve bu nedenle verimli kullanılmalıdır. Kanın uygunsuz kullanımı yalnızca değerli tıbbi kaynakların israfına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda kan nakli risklerini ve ekonomik yükü de artırır.
YÖNTEMLER: Bu çalışma transfüzyon faaliyetlerinin yapıldığı bir hastanede prospektif, gözlemsel bir günlük tek merkezli nokta prevalans çalışması olarak planlanmıştır. Bu çalışma ile ülkemizde ilk kez bir hastanede kan ürünü alan hasta prevalansı, kan ürünü türleri, alıcı özellikleri, kan grubu dağılımları, kan transfüzyonunun uygunluğu ve bu ürünlerin maliyetinin bir günlük standardize prevalans yöntemi kullanılarak belirlenmesi amaçlandı.
BULGULAR: 102 hastaya 170 kan nakli yapıldı. Kılavuzlara göre kullanılan 170 kan ürününün 64'ünün (%37,6) kanıta dayalı olmayan ve uygunsuz şekilde transfüze edildiği belirlendi. Uygunsuz kan ürünü kullanım sıklığının cerrahi bölümlerde (n=31 %48,4) dahiliye bölümlerine (n=20, %31,3) göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu belirlendi (p<0,0001). Bir günde kılavuzlara uygun olmayan şekilde verilen 64 (%37,6) üniteye karşılık gelen miktar bulundu. Çalışmamız sonucunda hastanemizde yıllık ortalama 28 000 ünite kan ürünü transfüzyonu yapıldığını ve bunun 8.435. 006 TL/281.166 USD maliyetinin olduğu ve yıllık harcanan miktar dikkate alındığında da 10 523 ünitenin uygunsuz şekilde transfüze edildiği saptandı.
SONUÇ: Bu çalışma ülkemizdeki durumun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu göstermektedir. Hastanelerdeki transfüzyon komiteleri tarafından kan ürünlerinin kullanım endikasyonlarının incelenmesi ve ulusal kılavuzların kullanımının yaygınlaştırılması, kan ürünlerinin uygunsuz kullanımının önlenmesinde öncelikli uygulamalar olabilir. (NCI-2023-11-14)