OBJECTIVE: Anaphylaxis is an acute, life-threatening systemic hypersensitivity reaction. We aimed to evaluate the demo-graphic and clinical characteristics of patients presenting with anaphylaxis, as well as triggers and risk factors, and to deter-mine the rate of adrenaline auto-injector (AAI) usage.
METHODS: The study was planned in the pediatric allergy outpatient clinic over a 1-year period. The data of children diag-nosed with anaphylaxis were evaluated retrospectively; demographic characteristics, causes of anaphylaxis, and treatment modalities were recorded in the created study form.
RESULTS: Eighty children (29 females) with a median age of 6.5 years (range: 1 month-17 years) were evaluated. The most common triggers were foods under 2 years of age (73%), and drugs (70%) above 2 years of age. Nearly half of the anaphylaxis episodes (n=41, 51.3%) occurred at home. Cutaneous and respiratory symptoms were the most commonly reported complaints (98.8%). The median age of the patients at the first attack with severe anaphylaxis (n=29, 36.3%) was significantly higher than the rest (p=0.007). The age at onset of the reaction (p: 0.006) and occurrence of the reaction in hospital conditions (p<0.001) were determined to be significant risk factors for severe anaphylaxis. Most of them received antihistamines (95.7%) and corticosteroids (91.3%), while 78.3% received adrenaline. Only 9.5% of patients with recurrent episodes of anaphylaxis used AAIs.
CONCLUSION: Foods in infants and drugs in older children were the leading causative allergens of anaphylaxis. The most common clinical manifestations were respiratory and cutaneous symptoms. The older age at onset of the reaction and the occurrence of the reaction in hospital conditions were determined to be significant risk factors for severe anaphylaxis. It was determined that the frequency of AAI use was low among patients and their families.
Amaç: Anafilaksi, akut ve yaşamı tehdit edebilen sistemik bir aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Çalışmamızda anafilaksi tanısı konulan çocukların demografik ve klinik özelliklerinin yanı sıra reaksiyonların tetikleyicileri, risk faktörlerini ve atak esnasında oto-enjektör ile adrenalin kullanım oranlarının değerlendirilmesi amaçlandı.
Metod: Çalışma çocuk alerji polikliniğinde bir yıllık süre diliminde planlandı. Anafilaksi tanısı konulan çocukların verileri retrospektif olarak değerlendirilerek; demografik özellikler, saptanan anafilaksi nedenleri ve uygulanan tedavi modelleri oluşturulan çalışma formuna kaydedildi.
Bulgular: Çalışma süresince ortanca yaşı 6,5 yıl (en küçük: 1 ay-en büyük: 17 yıl) olan 80 çocuğun anafilaksi tanısı aldığı belirlendi. Anafilaksi gelişiminin tetikleyici faktörü olarak iki yaş altında en sık besin kaynaklı (%73) olduğu, iki yaş üzerinde ise ilaç kullanımının (%70) olduğu saptandı. Anafilaksi ataklarının yarısına yakını (n: 41/80, %51,3) evde gerçekleşmişti. Anafilakside en sık görülen semptomların deri ve solunum sistemi (%98,8) ilişkili olduğu belirlendi. Şiddetli anafilaksi öyküsü olan hastaların ilk atak sırasında ortanca yaşları (n=29, %36,3) diğerlerinden anlamlı olarak büyüktü (p=0,007). Reaksiyon başlangıç yaşı (p=0,006) ve reaksiyonun hastane koşullarında ortaya çıkması (p<0,001) ciddi anafilaksi için önemli risk faktörleri olarak belirlendi. Hastaların çoğuna antihistaminik (%95,7) ve kortikosteroid (%78,3) tedavisi uygulanmışken, %78,3’üne adrenalin uygulanmıştı. Tekrarlayan anafilaksi atakları olan hastaların sadece %9,5’i adrenalin oto-enjektör kullanmıştı.
Sonuç: Anafilaksi nedeni olarak 2 yaş altında besinlerin, 2 yaş üstünde ise ilaç kullanımının en önemli etken olduğu belirlendi. En sık görülen klinik bulgular solunum ve deri semptomlarıydı. Reaksiyonun başlangıç yaşının daha büyük olması ve reaksiyonun hastane koşullarında ortaya çıkması ciddi anafilaksi için önemli risk faktörleri olarak belirlendi. Hastalar tarafından adrenalin oto-enjektör kullanım sıklığının düşük olduğu belirlendi. (NCI-2022-8-1/R1)