OBJECTIVE: The purpose of this study is to evaluate whether hepatosteatosis is associated with lung cancer in patients undergoing lung nodule biopsy.
METHODS: 359 patients (248 males, 69.1%) who underwent lung biopsy between the years 2016 and 2022 were included in this retrospective study. The average age of the patients was 64.59±14.05 (range=30–90) years. These patients were undergoing follow-up for a lung lesion and had undergone thoraco-abdominal CT scans. Attenuation measurements were performed on non-contrast CT scans from the liver and spleen parenchyma.
RESULTS: Pathology results showed that the majority of diagnoses were malignant (n=265, 73.8%). Statistical analysis revealed a significantly higher number of patients with malignancy among those with hepatosteatosis compared to those without hepatosteatosis (73% vs. 57%, p=0.006). Furthermore, patients with malignancy were more frequently male (73 vs. 27%, p=0.010), older (65.80±12.83 years vs. 61.20±16.63 years; p=0.06) and had a higher prevalence of diabetes mellitus (DM) (43.7 vs. 31.9%, p=0.046). Logistic regression analysis indicated that advanced age, DM, and hepatosteatosis were associated with an increased risk of malignancy (p=0.049, 95% CI (1.000–1.036), p=0.044, 95% CI (0.0347–0.98736), p=0.013, 95% CI (1.154–3.323), respectively).
CONCLUSION: The study findings suggest that hepatosteatosis might be associated with lung cancer. Therefore, due to its possible relationship with lung cancer, it should be taken very seriously, considering the chance of early diagnosis and treatment.
Giriş: Bu çalışmanın amacı, akciğer nodül biyopsisi yapılan hastalarda hepatosteatoz ile akciğer kanseri arasında bir ilişkinin olup olmadığını değerlendirmektir.
Yöntem: 2016 ve 2022 yılları arasında akciğer biyopsisi yapılan 359 hasta (248 erkek, %69.1) bu retrospektif çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 64.59±14.05 (aralık=30-90) idi. Bu hastalar akciğer lezyonu nedeni ile takip edilen ve evreleme amacıyla torako-abdominal BT taramaları yapılan hastalardı. Karaciğer parankimi kontrastsız BT taramalarında dansite ölçümleri yapılarak hepatosteatoz açısından değerlendirildi.
Bulgular: Yapılan akciğer biyopsisinde patoloji sonuçlarında lezyonların çoğunluğu malign (n=265, %73.8) tanı almıştı. İstatistiksel analiz sonuçlarında hepatosteatozu olmayanlara göre hepatosteatozu olanlar hastalarda malignite sayıları anlamlı derecede daha yüksek olduğu ortaya kondu (%73'e karşı %57, p=0.006). Ayrıca, maligniteye sahip hastaların sıklıkla erkek (%73'e karşı %27, p=0.010) ve daha yaşlı (65.80 ± 12.83 yıla karşı ise 61.20 ± 16.63 yıl; p=0.06) olduğu ve tip 2 diyabetes mellitus (DM) oranının daha yüksek olduğu görüldü (%43.7'ye karşı %31.9, p=0.046). Lojistik regresyon analizinde, ileri yaş, tip 2 DM ve hepatosteatozun akciğerde malignite riski ile ilişkili olduğunu gösterdi (sırasıyla p=0.049, %95 C.I.(1.000-1.036), p=0.044, %95 C.I.(0.0347-0.98736), p=0.013, %95 C.I.(1.154-3.323 )).
Sonuç: Çalışma bulgularımız, hepatosteatozun akciğer kanseri ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle, hepatosteatoz ile akciğer kanseri arasında bir ilişki olabileceği düşünülerek hepatosteatoz tanısı ciddiye alınmalıdır. (NCI-2023-12-4)