OBJECTIVE: In childhood acute lymphoblastic leukemia (ALL), very promising results were obtained thanks to the developments in treatment strategies in recent years. However, acute complications during treatment continue to be the important causes of mortality and morbidity. In this study, acute complications that develop during the treatment of ALL in childhood were evaluated.
METHODS: Medical records of 47 patients treated according to (ALL Intercontinental Berlin-Frankfurt-Münster) 2009 protocol between 2016 and 2021 were evaluated retrospectively.
RESULTS: Of 47 patients, 28 (59.6%) were male and 19 (40.4%) were female. The mean age at diagnosis was 5.9±4.2 years. Forty-four patients (93.6%) were pre-B cell ALL, 3 patients (6.4%) were pre-T cell ALL. Of 47 patients, 9 (19.1%) were high risk, 32 (68.1%) were intermediate risk, and 6 (12.8%) were standard risk. Acute complications developed in 38 patients (80.8%). Among these complications, infectious complications are the most common and these were followed by gastrointestinal complications, drug-related reactions, thrombotic, neurological, and endocrine/metabolic complications, respectively.
CONCLUSION: In terms of complications that may develop, the threshold of suspicion should be kept low, and patients should be treated with the same medical team in fully equipped centers with a multidisciplinary approach. Inpatient treatment strategies should be applied especially in the early stages of treatment. The importance of inpatient treatment strategy, especially in the early stages of treatment, is emphasized.
Amaç: Son yıllarda tedavi stratejilerindeki gelişmeler sayesinde çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemisi (ALL)nde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Yine de tedavi sırasında gelişen akut komplikasyonlar mortalite ve morbiditenin önemli nedenleri olmaya devam etmektedir. Bu çalışma ile çocukluk çağında ALL tedavisi sırasında gelişen akut komplikasyonlar değerlendirilmiştir.
Gereç ve yöntem: 2016-2021 yılları arasında ALL IC 2009 protokolü ile tedavi edilen ALL tanılı 47 hastanın tıbbi kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Demografik, klinik ve laboratuvar veriler ile akut komplikasyonlar kaydedildi.
Bulgular: Kırk yedi hastanın 28’i (59.6%) erkek, 19’u (40.4%) kızdı. Tanıda ortalama yaş 5.9±4.2 idi. Kırk dört hasta (93.6%) öncü B hüvreli ALL, üç hasta (6.4%) öncü T hücreli ALL idi. Hastaların dokuzu (19.1%) yüksek risk, 32’si (68.1%) orta risk ve altısı (12.8%) standart risk grubundaydı. Otuz sekiz hastada (80.8%) akut komplikasyon gelişti. Bu komplikasyonlar arasında en sık görülen enfeksiyöz komplikasyonlar olup bunları sırası ile gastrointestinal komplikasyonlar, ilaç ilişkili reaksiyonlar, trombotik, nörolojik, endokrin/metabolik komplikasyonlar izlemekteydi.
Sonuç: Her ne kadar tedavi stratejilerindeki gelişmeler sayesinde çocukluk çağı ALL’sinde başarı şansı son yıllarda oldukça artmış olsa da tedavi sırasında izlenen akut komplikasyonlar mortalite ve morbiditenin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. Gelişebilecek komplikasyonlar açısından şüphe eşiği düşük tutulmalı, hastalar mümkün olduğunca aynı medikal ekip tarafından tam donanımlı merkezlerde multidisipliner yaklaşım ile tedavi edilmelidir. Özellikle tedavinin erken safhalarında yatarak tedavi uygulamasının önemi vurgulanmaktadır. (NCI-2022-6-13/R1)