OBJECTIVE: The lateral oblique approach is a novel needle-in-plane technique for ultrasound-guided catheterization of the internal jugular vein. In this study, we aimed to compare the oblique approach with the classical short-axis technique for facilitating the procedure and reduction of mechanical complications.
METHODS: This research was planned as a prospective study. Eighty-four open-heart surgery patients requiring a central venous catheter were randomly allocated into two groups: Oblique approach group (n=42) and short-axis group (n=42). Time to cannulate, the number of necessary puncture attempts, and frequency of carotid artery puncture, hematoma, puncture site bleeding, pneumothorax, and hemothorax in each group were recorded. Visualization of the vein and the needle using ultrasound were also evaluated by a subjective scale.
RESULTS: The patient’s characteristics were comparable between the two groups. The mean time of catheterization was 52.00±70.18 seconds in the oblique approach group and 40.76±49.30 seconds in short-axis group. The mean number of needle puncture attempts was 1.21±0.61 in oblique approach and 1.12±0.50 in short-axis group. The results did not differ significantly. There was an improved visualization of the needle in the oblique approach group, but this was not proved as statistically significant.
CONCLUSION: The results of our study suggest that the lateral oblique approach is a safe and effective technique, which can be a strong alternative to the classical short-axis technique for ultrasound-guided catheterization of the internal jugular vein.
GİRİŞ ve AMAÇ: Ultrason eşliğinde jugular venöz kateterizasyon için kullanılan lateral oblik yaklaşım yeni bir yöntemdir. Oblik yaklaşım yöntemini, işlemi kolaylaştırması ve komplikasyonların azalması açısından klasik kısa aks tekniği ile karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamız prospektif araştırma olarak planlandı. Çalışmaya açık kalp cerrahisi için santral venöz kateterizasyon yapılacak olan 84 hasta dahil edildi ve randomizasyonla iki gruba ayrıldı: Oblik yaklaşım grubu (n=42) ve kısa aks grubu (n=42). Her iki grupta kateterizasyon zamanı, deneme sayısı, karotis yaralanması, hematom, giriş yerinden kanama, pnömotoraks ve hemotoraks olguları kaydedildi. Ultrasonla iğne ve venin görüntüsü subjektif skala kullanılarak değerlendirildi.
BULGULAR: Demografik veriler her iki grupta da benzerdi. Kateterizasyon zamanı oblik yaklaşım grubunda 52,00 ± 70,18 saniye, kısa aks grubunda 40,76 ± 49,30 saniye olarak bulundu. Deneme sayısı oblik yaklaşım grubunda 1.21 ± 0.61 kısa aks grubunda 1.12 ± 0.50 olarak bulundu. Sonuçlar arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmadı. İğne görüntüsü oblik yaklaşım grubunda daha iyi olarak kaydedildi fakat istatisitksel olarak anlamlı fark çıkmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Ultrason eşliğinde internal jugular ven kateterizasyonıunda lateral oblik yaklaşım güvenli ve etkin bir yöntemdir ve klasik kısa aks tekniğine güçlü bir alternatif olabilir.